Mutluluk..



Sevmek çok nevi şahsına münhasır olmakla beraber öyle göründüğü kadar kolay da değil.. Doğduğun zaman bir bilinmeze doğup geliyorsun. Kimse sana nasıl sevilir öğretmiyor. Belki onlarda bilmiyor ve bunun hiç farkında bile değiller.. Onlarcası belki binlercesi var nasıl sevilir bilemeden yolculuklarında kaybolan..




Bana öğretmedi kimse nasıl sevilir, `ya da` öyle birbirlerine sevdalarından bağlı tek hatırladığım dedem ve babaannemdi. Babaannem herkesi karakteri gibi farklı farklı severdi. Bunu nasıl başarırdı hiç bir zaman anlamadım ama dedemi başka severdi. Ve dedem de onu.. İkisininde çakır gözleri dolardı ayrı düştüklerinde ya da diz dize otururken bile kış güneşi parlaklığında bakardı gözleri birbirine. Gülümserdim onları böyle görünce sol yanıma gelen bir iliklıkla sevdadan diye düşünerek..

Dublinin bu eskiciler pazarı her ayın son pazar günü şehrin yaşadığımın tarafına çok uzak kalan bir çok binanın ortasında beklenmeyen bir açıklıkta kuruluyor. Kimisinde tarih yoktu kimisinde ise bilmediğim dillerde yazılmıştı cümleler.. Zamana tarihin ucundan köşesinden dokunur gibi herbir karta dokundum usulca kartları gönderenleri ve alanları hayal ederek. Şimdi neden buradaydılar acaba? Kartların hayat hikayelerini yazmaya çalıştım basıldıkları andan bu tezgaha gelene dek.. Kimisinde sevdalar vardı özlemi bolca kimisinde mutluluk vardı belki bir kısmında acı vardı anlayamadığım dilden. Peki bunları bize öğretiyor muydu birileri? Yoksa biz öyle rastgele günlerden birisinde mutlu olmayı diğer birinde acıyı mı öğreniyorduk..
 



İlk ne zaman mutlu oldum diye düşündüm hayatımda çok eskilere balıklama atlayarak. Ne zaman ve nasıl sorularına her ne kadar uzun sürsede bu eskilere dalistan elimde bir cevapla çıkamadım. Zannimça kimsenin öğretmediği bir başka duygu da mutluluk idi. Oysa mutluluk ne çok işe yarıyordu bu hayatta ve kimse öğretme zahmetine bile girmiyordu.. Ama bu hayat yaralarımı mutlulukla sarmayı öğretmişti bunun farkına vararak buşelik makamında sevdiğim birkaç güzel insani hatırladım. Yaralarımı mutlulukla sardım.. Annemin yaprak sarmaları gibi inceden, sabırla ve saatlerce süreninden..

Comments

Popular posts from this blog

İmam bayıldı

Kiraz hevenkleri..

Şiir