Balık

Bazen mutsuzluktan öleceğimi düşünüyorum.. Böyle dedi bana bir gün.. Gözlerimi kapamıştım hafiften esen meltemi saçlarıma, dalgaları kulaklarıma iliştirmişken deniz kokusunu algılamaya çalışıyordum bu cümleyi duyduğumda. Gözlerimi açtığımda karşımda oturan bir küçük kız çocuğu gördüm. On belki on iki yaşlarındaydı sanki. Bana baktı sonra kafasını denize doğru çevirdi tekrar. Ben ise kafamı tam tersi tarafa çevirip bulunduğumuz restauranta baktım. Bana istediğiniz kadar oturabilirsiniz ama biz kapatıyoruz birazdan dediklerinden bu dakikaya kadar ne kadar süre geçmişti hesaplayamıyorum. Ama sağ tarafımda bütün gece deniz ve ayın güzelliğine aldırmadan birbirleriyle tartışan çift bile gitmişti. Garsonlar ve butik otelin sahipleride yoktu görünürde. Müzikte yoktu kimbilir ne zamandır. Küçük kıza döndüm söylediği cümlenin ağırlığını umursamayan şaşkınlığımla. Merhaba dedim. Yüzüme baktı ve dudaklarının kenarında çok net görülmeyen bir gülümse...