Posts

Showing posts from April, 2017

Elma Pembesi..

Image
  Belki ortayı hiç bulamadım bu hayatta..Belki de tam ortadındaydım..Eskiyle yeni gibi..Siyahla beyaz gibi.. Kim bilir belki de kırmızı gibi tam ortasında herşeyin. İşte tam orada derinden sevdalı olmak ve derinden nefret etmenin ortasında duruyordum öylesine kayıtsızca. Sanki yolumu kaybetmiş olmanın karmaşasında beş duyumuda kaybetmiş gibi tatsız ve ruhsuz bir o kadar da ruhsuz bakıyordum şehrin ortasından akıp geçen nehre. Seni düşündüm derinden eski zamanlarda ki hatunların eteklerini sürüyerek yarım penny verip geçtikleri bu köprünün tam ortasında. Hafiften elma pembesine çalıyordu gökyüzü ve güneş şehrin bir tarafını ısıtıyordu çocuk sıcaklığında tıpkı senin gözlerinde dolaşan çocuklar gibi. Gülücük kondurdum dudaklarımın kenarına biraz buruk ve soğuk içimde ki fırtınalara aldırmadan. Çok geçmeden fırtınalar yine haber vermeden alıp götürdüler beni uzaklarda ki başka bir şehre. Ve ben ayaklarım donarken başka bir şehirde yine nefret ettim senden o uzaklarda ki şehirde....

Mutluluk..

Image
Sevmek çok nevi şahsına münhasır olmakla beraber öyle göründüğü kadar kolay da değil.. Doğduğun zaman bir bilinmeze doğup geliyorsun. Kimse sana nasıl sevilir öğretmiyor. Belki onlarda bilmiyor ve bunun hiç farkında bile değiller.. Onlarcası belki binlercesi var nasıl sevilir bilemeden yolculuklarında kaybolan.. Bana öğretmedi kimse nasıl sevilir, `ya da` öyle birbirlerine sevdalarından bağlı tek hatırladığım dedem ve babaannemdi. Babaannem herkesi karakteri gibi farklı farklı severdi. Bunu nasıl başarırdı hiç bir zaman anlamadım ama dedemi başka severdi. Ve dedem de onu.. İkisininde çakır gözleri dolardı ayrı düştüklerinde ya da diz dize otururken bile kış güneşi parlaklığında bakardı gözleri birbirine. Gülümserdim onları böyle görünce sol yanıma gelen bir iliklıkla sevdadan diye düşünerek.. Dublinin bu eskiciler pazarı her ayın son pazar günü şehrin yaşadığımın tarafına çok uzak kalan bir çok binanın ortasında beklenmeyen bir açıklıkta kuruluyor. Kimisinde...